Klasik Keyifler Müzik Derneği - Fevzipaşa Mahallesi, Çay Kenarı Sokak, No: 151, Merkez Çanakkale - music@klasikkeyifler.org +90 532 614 4955
KK 24 Besteciler Kazanı
Açık Çağrı
SEÇİLENLER
21 Haziran AIMA Konseri
Orkay Pazarcı
1982
"2003 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Orkay Pazarcı, İstanbul merkezli bir çağdaş müzik bestecisidir.
Pazarcı’nın çalışmaları, doğa ile bağlantılı unsurlar ve spiritüalizm arasındaki uyumu yansıtan dingin atmosferleri tasvir etmektedir. Çalışmaları ısrarlı figürleri, tekrarlı hatları ve primitif süslemeleri ile monolitik bir müzikal anlatı sunarken, aynı zamanda esrarengiz unsurları ve vahşetin özünü harmanlayan antik referansları da dahil eder.
Mayıs 2023’de “Deluge” isimli müziği Schallfeld Ensemble bünyesinde Mirko Jevtović tarafından seslendirilen besteci, müziğe ilkokul yıllarında klasik gitar eğitimi alarak başlamış ve gitar eğitiminin ardından Elçin Çınar Selamet ile lisede klarnet çalışmıştır. 2022’den beri Uğurcan Öztekin ile kompozisyon çalışmalarına devam etmektedir. Eğitiminin yanı sıra katıldığı bestecilik atölyelerinde Stefano Gervasoni ile çalışmıştır."
1982
"KK ve Hoppa Project Yaylı Dörtlüsü için bestelenen “1982”, Türkiye’nin 80’li yıllarında yaşanan darbe sonrası dönemine atıfta bulunan bir müzikal kolajdır. Anonim halk ezgilerinin bir araya gelmesiyle oluşan bu eser, dönemin belirsizliğini ve değişken yaşantısını yansıtarak, radyonun yeniden özgürleştiği anın atmosferini tasvir eder. Salvatore Sciarrino’nun pencere formunu model alan “1982”, parlando tekniğini barındıran halk ezgileri arasındaki flajole glissandoları ve trilleri barındıran yapısı ile, radyoda kanal değiştirirmişçesine bir kontrast yaratır. Bu yapı, dönemin karmaşık ruh halini ve çok katmanlı yapısını yansıtırken, aynı zamanda değişken işitsel ses manzaralarının birbiri içine geçtiği bir müzikal anlatı sunar."
Can Bilir,
Fallen Fragment
Bir besteci, gitarist, ve araştırmacı olarak Can Bilir’in müziği çok yönlüdür. Disiplinlerarası çalışmalarında çağdaş ses manzaraları, ses üretim ve tasarımları vardır. Eserleri ABD, Avrupa, Batı Asya, ve Güneydoğu Asya’da geniş bir coğrafyada çalınmaktadır. Grammy ödüllü ve aday müzisyenlerden eser siparişleri aldı. MusMa bestecisi olarak I Solisti del Vento ile Avrupa festivallerinde yer almıştır ve çok sayıda proje için eser üretmiştir.
Dr. Bilir, Cornell Üniversitesi’ndeki doktora çalışmalarını 2019’da tamamladı; burada öğretim görevlisi, Cornell Senfoni Orkestrası yardımcı şefi, Teori Bölümü asistanı, ve Cornell Elektroakustik Müzik Merkezi asistanı olarak çalıştı. ABD’deki lisansüstü eğitimi için Fulbright bursuyla ödüllendirildi. Çalışmaları, Harvard Üniversitesi, IRCAM/Eastman Müzik Okulu Paris yeni müzik teorisi programı, ve kendisinin Fransa ve Almanya’da yürüttüğü araştırması sonucunda bugünkü halini aldı. Hocaları Kevin Ernste, Roberto Sierra, Chaya Czernowin, Steve Stucky, Tolga Yayalar, Turgut Pöğün, Kağan Korad ve Kürşad Terci olmuştur. Bugün, elektrik gitar ve naylon telli gitar ile kendi ürettiği enstrümanlar ve hazır nesnelerle performanslar yapmakta, deneysel müzik, rock, ve partimenti ile ilgilenmektedir.
https://canbilir.com/audio-samples/
Fallen Fragment
Oidipus mitinden esinlenen eser kimlik ve gerçekliğin çarpıtıldığı insan ruhunun en karanlık girintilerini araştırıyor. Şefkatli iç gözlem anları ile şiddetli patlamalar arasında gidip gelen müzik, kahramanın parçalanmış kimliğini uzlaştırmaya yönelik umutsuz arayışını yansıtıyor. Fallen Fragment'ta Can Bilir, dinleyicileri gerçeklik ile yanılsama arasındaki bulanık çizgilerle ve insan kimliğinin parçalanmış doğasıyla yüzleşmeye davet ediyor. Fallen Fragment, Can Bilir'in beğenilen bestesi Fallen'dan (Düşük) uyarlanan, yaylı çalgılar dörtlüsü için akıldan çıkmayan ve içe dönük bir eserdir ve Can'ın Cornell ve Harvard'da geçirdiği dönemden 2019'a kadar New York ve Boston'da bir sanatçı olarak edindiği yaşam deneyimlerinden beslenen estetik zihniyetini temsil eder. Fallen'ın orijinal uzun versiyonu, en büyük çağdaş müzik deposu olan UCLA Contemporary Music Score Collection'da yayınlanan, küresel ölçekte en çok kullanılan ilk on beş partisyondan biri olarak kabul edildi. Ses yanılsamalarının çeşitli ilkeleri ve spektrumdaki ses yönlendirme ilkeleri ile çevrelenmiştir; bu kompozisyon kararlarının çoğu şiddet ve travmanın yanı sıra cinsiyet ve güç ilişkilerinin sosyal sorunsallarıyla güçlü bir şekilde ilişkilidir. Fallen Fragment, orijinal parçanın özünü damıtarak, kimlik ve Oedipal kompleksin karmaşıklıklarını kısa bir eğride araştıran sonik bir goblen dokuyor. Birçok gelişmiş işitsel illüzyonun yanı sıra armonik glissandi gibi süreçlerden yararlanan eser, ürkütücü bir kayma ve düşme hissi yaratarak kişinin gerçeklik ve kanonik devamlılık üzerindeki hakimiyetini kaybetme hissini uyandırıyor, iç içe geçmiş sesler kaderin kaçınılmaz döngüsünü ve kişinin kurtulmaya yönelik nafile çabalarını sembolize ediyor.
20 Eylül Çanakkale Bienali
Eren Arın
''Sonat''
Mustafa Eren Arın 1997 senesinde başlayıp 2003 senesinde mezun olduğu İ.T.Ü Türk Musikisi Devlet konservatuvarı kompozisyon bölümünde Emin Sabitoğlu,
Mutlu Torun, Selahaddin İçli, Yavuz Özüstün ve Ali Eral ile Kompozisyon ve Türk Makam Müziği Kompozisyon çalışmıştır. 2003-2007 yılları arasında İ.T.Ü Müzik İleri Araştırmalar Merkezinde (MİAM) Teori Alanında Yüksek Lisansını
sürdürürken yine aynı kurumda Kamran İnce, Michael Ellison ve Ruben Latour
gibi hocalarla kompozisyon çalışmalarına devam etmiştir. 2008 yılında kabul
edildiği İ.T.Ü Sosyal Bilimler Müzikoloji ve Müzik Teorisi Doktora Programından
2014 yılında mezun olmuştur. 2009 yılında Baltık Çağdaş Müziğinin önde gelen temsilcilerinden besteci Toivo Tulevle kompozisyon çalışmak için öğrenci değişim programı kapsamında 5 aylığına Estonya Müzik Akademisine gitmiş ve bu çalışmalar sürecinde ve takip eden yıllarda bestecinin müziği en kaba adlandırmayla "mistik ekspresyonizm" diye adlandırılabilecek bir tarza doğru yönelmiştir. Arın'ın müziği bestecilik özü olarak Türk Makam Müziği'nin doğaçlama icra geleneğini temsil eden"taksim" formunu esas alır. Besteci yapıtlarında taksim formunun oldukça esnek zaman/uzam kurgusundan yola çıkarak günümüz müziğinin tınısal olasılıklarını araştırır.
Arın'ın eserleri çeşitli yurtdışı/yuriçi akademik ve sanatsal etkinliklerde gerek
eşi ney sanatçısı Ayça Arın gerekse başka müzisyen/müzik toplulukları tarafından seslendirilmiş olup, kendisi halen Kocaeli Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümü Kompozisyon ve Orkestra Şefliği Anasanat Dalında Dr.Öğretim Üyesi olarak görev yapmaktadır. Besteci halen BESOMDER ve Klank.İst'in aktif üyesidir. (İstanbul Kökenli bir Besteciler Kolektifi)
Program Notları : ''Sonat''
Klasik Keyifler Müzik Derneği’nin “KK Besteci Kazanını Türkiye'nin Festivallerine Yerleştirmek 2024’’ projesi kapsamında yapılan açık çağrı E.v. Siemens Musik Stiftung ve Chamber Music Exchange'in dostane desteği ile finanse edilmiş olan bu yapıt, kornolu üçlü için üç bölümden oluşmuş ,neo klasik stilde geleneksel trio sonat yapısına uygun 11 dakikalık bir müziktir. İlk 8 ölçü içerisinde çerçevesi çizilmiş olan ilki bir majör üçlü ikincisi ise yoğun bir ses kümesi karşıtlığı üzerine kurulmuş armonik plan tüm müzik boyunca yapıyı belirlemektedir. Bu bağlamda bahsi geçen armonik karşıtlık ilk bölümde oldukça konvansiyonel bir sonat allegrosu şeklinde (Birinci Viyana okulu sitilinde) kendini gösterirken, ikinci bölümde Çağımızın tınısını merkeze alan stillerine referanslar veren formal olarak ise daha serbest bir anlayışla belirmektedir. Üçüncü bölüm aynı armonik karşıtlığı enerjik bir scherzo deyişi içerisinde sunmaktadır. İkinci ve Üçüncü bölümlerde karşılaşılan icracıların bir yandan çalarken bir yandan notada belirtilmiş yazılı metinleri yüksek sesle okunması pratiği; Klasik Keyifler Müzik Derneği’nin 2024 çağrıları için belirlediği parlando kavramına yapılan bir atıf olmanın ötesinde kullanılan metinlerin içeriği bakımından bu müziğin çekirdeğini oluşturan tarihsel/stilistik karşıtlıkları, farklı tarihsel stilistik dönemler arasında ve onların simgelediği biçimi ile günümüz ve geçmiş arasında bir tür paralel kurgu yoluyla çıkılan yolculuğu daha görünür hale getirme işlevi taşır. Bu kapsamda ikinci bölümde hikaye anlatıcılığının başyapıtı sayılan Aristoteles”in (M:Ö 384-322) “Poetika” adlı eserinden şu pasaj kullanılmıştır: “Oysa geçmişte gerçekleşmiş şeylerin olanaklı olduğu açıktır, çünkü olanaksız olsalardı gerçekleşmezlerdi” Üçüncü bölümde ise Kornolu Üçlü literatürünün başyapıtı sayılan Johannes Brahms’ın (1833-1897) ünlü Kornolu Üçlüsüne tematik referans vermenin ötesinde müziğin çeşitli yerlerinde icracılardan yüksek sesle söylemeleri beklenen Hi Brahms-By Brahms sözcükleri ile bu başyapıta verilen referans pekiştirilmektedir. Sonuç olarak, tüm yapıt boyunca farklı tarihsel dönemlere/stillere verilen referanslar yoluyla süregelen ama hiçbir şekilde tarihsel planda kronolojik bir dizgeye oturmayan müzikal serüven, kullanılan metinler yoluyla daha puslu, kırçıllı bir ifade kazanmıştır. Böylelikle müziğin armonik temelinde sağlanan karşıtlğın daha formal bir çehreye büründürülmesi amaçlanmıştır. M. Eren Arın 09.2024
Amir Nabizad
Atila
Amir Nabizad, 1991 yılında Urmiye, İran’da doğdu.
Urmiye Güzel Sanatlar Lisesi’ni bitirdikten sonra 10 yıl piyano öğretmenliği yaptı. Tahran ve Azerbaycan’da bestecilik, piyano ve piyano teknisyenliği eğitimi aldı.
2020 yılında Maltepe Üniversitesi Konservatuarı’nda Bestecilik ve Orkestra Şefliği Bölümü’nü kazandı. Şu anda bu bölümde 4. sınıfta eğitimini sürdürmektedir.
Katıldığı Festivaller
Kk.bestecilik Kazanı 2023
Sesin Yolculuğu Festivali 2023
Sesin Yolculuğu Festivali 2024
Duvertlandini Festivali’ne 2023 ve 2024 yıllarında kabul edildi ancak vize sebebiyle katılamadı.
Turgay Erdener ve Armağan Durdag ile egitimini surmektedir
Program Notları : Atila
Klasik Keyifler Müzik Dernegi’nin KK Besteci Kazani’ni Turkiye’nin Festivallerine Yerlestirmek
2024 Projesi kapsamında yapılan Açık Cagri Ev Siemens Musik Shiftung ve Chamber Music Exchange’in dostane destegi ile finanse edilmiş olan bu yapıt kornolu uclu icin yazilmis 6 dakikalık bir eserdir.
Eserde, Asya ve Avrupa’nın armoni ve tinısal buluşması, tam 5’li aralıklar,
Ortadoğu ve Asya’nın zengin armoni anlayisi, makamsal dizileri ve tetrakorlariyla harmanlanıp bir araya gelmiştir. Microtonal sesler (komalı sesler) ve ona eslik edecek armonik yapılar yatayda ve dikeyde, asimetrik dokular yatayda ve aksak ritim kalıpları ve asimetrik eklemeler yer yer yatayda ses kümesini duyurmaktadır.
Bu yılın Mayıs ayında dünyaya gelen yeğenim Atila’nin ilhamiyla, ismini aldigi Asya ve Avrupa’yı birleştiren ilk imparatorluğun kurucusu Atila’nin donemine bir yansıtmadır.
Yeni Eserler için Açık Çağrı:
KK Besteci Kazanı'nı Türkiye'nin Festivallerine Yerleştirmek
6 yeni oda müziği parçası arıyoruz
EV Siemens Müzik Vakfı'nın dostane desteğiyle, KK, 2024 programında anlatıcı ve oda müziği toplulukları için bestelenmiş bir dizi yeni eserin prömiyerinin yapılacağı bir platform sunuyor. Bela Bartok’un kullandığı anlamda 'Parlando' kavramından etkilenen 6 Yeni Oda Eseri arıyoruz. Eserlerde besteciler özgür bir şekilde günümüz tekniklerinden yararlanabileceği gibi "parlando" tekniğini barındıran Anadolu ve çevresi geleneksel müziklerinden de yararlanabilirler.
Parçalar 3 farklı enstrüman grubu için olacak ve 3 farklı festivalde seslendirilecektir.
Her grupta en fazla 2 yeni eser seçilecektir.
Eserler ortalama 5 dk uzunluğunda olmalıdır.
Başvuru için son tarih: 17 Nisan 2024
Kimler katılabilir: Türkler ve Türkiye’de yaşayan besteciler
Başvuru için gerekenler: Başvuru için gerekenler: daha önce yazmış olduğunuz sizi bize tanıtacak 2 eserinizin nota ve kayıtları, kısa biyografi ve bizim için yazmak istediğiniz eser hakkında en fazla bir sayfalık bilgi metni
Lütfen istediğiniz enstrüman kombinasyonunu ve festivali belirtin.
Başvurular music@klasikkeyifler.org adresine gönderilmelidir.
Seçilen besteciler 20 Nisan 2024 tarihinde ilan edilecek ve kendilerine email ile bildirilecektir.
Besteciler Ellen Jewett, Anna Lim ve eserleri icra edecek grupların üyeleri tarafından seçilecektir.
Enstrümanlar ve son tarihler
Yaylı Çalgılar Dörtlüsü; 2 parça
İlk Seslendiriliş @ AIMA Ayvalık Festivali
Konser 21Haziran.
Notalar 23 Mayıs'ta teslim edilecek.
(Mayıs son teslim tarihi çok yakın olduğu için Ağustos ayındaki kayıt tarihine kadar nota revizyonlarına izin verilecektir.)
İcracılar:
Hoppa Project Dörtlüsü
Keman: Ellen Jewett, Ceren Türkmenoğlu
Viyola: Laura Krentzman
Çello: Gözde Yaşar
Nefesli Beşli; 2 parça
İlk Seslendiriliş @ Adana Festivali
Konser Eylül'ün son haftası.
Eserler 1 Ağustos'ta teslim edilecek
Anadolu Nefesli Beşlisi
Flüt: Cem Önertürk
Obua: Ufuk Soygürbüz
Klarnet: Kıvanç Fındıklı
Fagot: Ozan Evruk
Korno: Hüseyin Uçar
Korno Trio; 2 parça
İlk Seslendiriliş @ Çanakkale Bienali
Konser 20 Eylül,
Eserler 1 Ağustos'ta teslim edilecek
Troia Trio
Keman: Eda Delikçi
Piyano: Senem Zeynep Ercan
Korno: Koray Ay
Tüm yeni eserlerin prömiyeri seçilen festival programlarında yapılacak ve ardından kaydedilecektir (video sağlanmamaktadır)
EV Siemens Vakfı'nın dostane desteğiyle Klasik Keyifler'in 2024 yılı için çağdaş müzik projeleri 'Parlando' kavramı etrafında odaklanıyor, programlarda ses ve metin içeren oda müziği yer alacak.
Bu kavram, müzik notalarında yaygın olarak kullanılan bir terim olup, konuşma ve şarkı söylemenin deklamatur veya resitativ tarzını belirtir. Bu kelime son zamanlarda operada, hikayeyi anlatmak için aryalar veya şarkılar arasında kullanılsa da, bu tür şarkı söyleme/anlatma tarzı çok eski zamanlardan beri ozanlar ve hikaye anlatıcıları tarafından kullanılmıştır.
Bu terim aynı zamanda Béla Bartók tarafından "Küçük Asya'dan Türk Halk Müziği" adlı kitabında ritimler ve türküler için kullandığı 2 ana tanımlamadan biri olarak kullanılmıştır. Ayrıntılı müzik transkripsiyonları içeren bu kitapta Bartók, 1936 yılında Anadolu'da Adana ve Osmaniye'ye yaptığı seyahatleri de anlatır. O ve Türkiye'deki müzik rehberi Ahmet Adnan Saygun (Bartók'un 'gözlemci' olarak tanımladığı genç besteciler Necil Kazım Akses ve Ulvi Cemal Erkin ile birlikte) geleneksel ve eskimeyen halk şarkılarını korumak, arşivlemek ve bu malzemeyi kendi bestelerine dönüştürmek gibi iki tutkuyu paylaşıyorlardı. Etnomüzikoloji alanında da öncü olan bu efsanevi bestecilerden esinlenen KK, 2024 programında anlatıcı ve oda müziği topluluğu için bestelenmiş bir dizi yeni eserin prömiyerinin yapılacağı bir platform sunuyor.
Seçilen besteciler parçalarda özgür bir şekilde günümüz tekniklerinden yararlanabileceği gibi Bartok’un kullandığı anlamada "parlando" tekniğini barındıran Anadolu ve çevresi geleneksel müziklerinden de yararlanabilirler.
Metin, partisyona entegre edilebilir ve sanatçılar tarafından veya elektronik olarak seslendirilebilir veya bir anlatıcı tartından okunabilir. Ne yazık ki KK'nın eğitimli şarkıcılar için bütçesi yok. Tüm eserlerin prömiyeri festivallerde yapılacaktır. Kayıtlar bestecilere danışılarak ayrıca gerçekleştirilecektir.
Tüm sorularınız için lütfen iletişime geçiniz: music@klasikkeyifler.org
MAHAL Çanakkale
25 Eylül Adana Oda Müziği Festivali
Yunus Gencer
Masalımtırak
Yunus Gencer çalışmalarını bestecilik, yazarlık ve akademisyenlik olarak üç kategoride sürdürmektedir.
Altı yaşında, sözleri dünya barışı üzerine olan ve mırıldanarak oluşturduğu ilk melodiden bu yana Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, The Royal Northern College of Music (Birleşik Krallık) ve The University of Memphis’te (Birleşik Devletler) Volkan Barut, Adam Gorb, Özkan Manav, Gary Carpenter, Hasan Uçarsu, Kamran İnce ve John Baur gibi değerli besteci ve akademisyenlerle çalışmış, lisans, yüksek lisans ve doktora dereceleri kazanmış, eserleri İstanbul, Essen, Londra, Boston ve Memphis'te çeşitli sahnelerde seslendirilmiştir. 2015’te Memphis’te Smit Genç Besteci Ödülü’nü almıştır. Gedik Sanat'ın Sözsüz Günlükler (2020) ve Karantina Halleri (2021) projeleri için müzikler bestelemiştir. Yine Gedik Sanat’ın siparişi üzerine yazdığı Klarnet Konçertosu (2023) Süreyya Operası’nda seslendirilmiştir. Hem kültürel hem de tarihsel açıdan eklektik ve kucaklayıcı bir müzikal dille birçok farklı topluluk için besteler yapmaktadır.
Gencer’in Barok’ta Dans Müziği I - II, İnteraktif Eşlikli Solfej I ve Saygun Yaklaşımıyla Armoni Eğitimi isimli kitapları bulunmaktadır. Ayrıca Avrupa Müziğinde Osmanlı Etkileri isimli makalesi Birmingham Üniversitesi’nin CMR Projesi’nin 10 ve 14’üncü ciltlerinde yayınlanmıştır. Aynı konudaki bildirisini 2018'de 2. Kültürlerarası Müzik Konferansı’nda sunmuştur. Gencer'in ikinci makalesi Operanın Öncülü Madrigal Komedinin Anlamlandırılması ve Adriano Banchieri’nin Il Zabaione Musicale’si Üzerine bir İnceleme de MSGSÜ Sosyal Bilimler Dergisi'nin hakemli dergisinde yayınlanmıştır. Bunların yanı sıra Gencer 2021 yılında, şiirlerini, denemelerini ve aforizmalarını içeren bir kitap olan Disentangled'ı yayınlamıştır. Şu sıralar Rum Ortodoks Müziğinde Süreklilik ve Evrim: Bizans Müziği ile Günümüz Rum Ortodoks Müzik Teorisi ve Geleneği Arasında Karşılaştırmalı Analiz isimli bilimsel araştırma projesi üzerinde çalışmakta ve orta çağ müzik teorisi üzerine bir kitap yazmaktadır.
2007’den itibaren kulak eğitimi, piyano, mesleki İngilizce, müzik tarihi, müzik teorisi, kontrpuan, füg, armoni, kompozisyon ve form analizi gibi alanlarda aktif olarak ders veren Gencer, 2016-2020 yılları arasında MSGSÜ, Marmara Üniversitesi, Okan Üniversitesi ve TEVİTÖL gibi eğitim kurumlarında çalışmış, farklı yaş gruplarından birçok öğrenciye eğitim vermiştir. 2020’de MSGSÜ İstanbul Devlet Konservatuvarı’nda doktor öğretim üyesi olarak çalışmaya başlamış, 2023’te doçent olmuştur. Halen bu görevi sürdürmektedir.
Program Notları: Masalımtırak
Şark'ın Olmayan Ülkesi'nden Hikayeler – I
Masalımtrak
Gencer’in anlatıcılı nefesli beşli çalgı grubu için 5 bölümlü olarak tasarladığı Şark’ın Olmayan Ülkesi serisinin birincisi Masalımtrak, hayal ürünü bir ‘gayri-batı’ ülkesinin başından geçenleri konu edinmektedir. Eserin metnini de kendi yazan Gencer, çeşitli atasözlerinden, durumlardan ve önyargılardan faydalanarak belirli bir bakış açısını ortaya koymuş ve metinle müziğin bütünleşik şekilde varolmasını amaçlamıştır. Bu bağlamda metindeki kelimelere çalgıların karşılık vermesiyle söz-müzik diyaloğu çerçevesinde şekillenen teatral bir yapı düşünülmüştür. Nabız ve ritmin ön planda olduğu, farklı estetik yaklaşımları harmanlayan bir dil benimseyen besteci, anlatıcının bildirdiklerini dikkate alarak bestenin dilini aktif şekilde dönüştürmüştür. Dolayısıyla ‘üslup-bağımsız’ eklektik bir tasarı önplandadır. Eserin süresi yaklaşık 5 dakikadır.
Mesruh Savaş
Gustav
Mesruh Savaş, 1978 yılında Bulgaristan’da doğdu ve piyano dersleri ile küçük yaşta müzik eğitimine başladı. Türkiye’ye yerleştikten sonra eğitimine Bursa Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi ve Bilkent Üniversitesi Müzik Fakültesi, Teori–Kompozisyon bölümünde devam etti. Işın Metin ve Bujor Hoinic’in derslerinin yanı sıra Giya Kancheli, Odette Gartenlaub gibi bestecilerin ustalık sınıflarına katıldı. Ulusal ve uluslararası yarışmalarda kazandığı ödüller besteci kimliği ile genç kuşak Türk bestecileri arasında yer edinmesini sağladı.
Hasan Uçarsu ile Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinde sanatta yeterlik çalışmalarını tamamladıktan sonra 2012 yılında doçent, 2018 yılında da profesör olarak onurlandırıldı. Bilkent Üniversitesi Müzik Hazırlık Okulu, Uludağ Üniversitesi, Haliç Üniversitesi ve Bahçeşehir Üniversitesi Konservatuvarlarındaki akademik görevlerinin yanı sıra Trossingen Müzik Üniversitesi, La Spezia Giaocomo Puccini Konservatuvarı ve Malaga Ulusal Konservatuvarında misafir öğretim elemanı olarak dersler verdi.
Besteci, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarındaki akademik görevi ve bestecilik çalışmalarının yanı sıra elektronik ve elektro akustik müzik ile nota yazımı ve basımı alanlarında da çalışmaktadır.
Program Notları: Gustav
Tahta nefesli çalgılar beşlisi için bestelenen bu eser Andersen’in “Çocuk ve Gölge” masalının anlatımı temelindedir. Ancak buradaki anlatımım amacı soyut olan müziğin daha açık anlaşılabilmesi değil, aksine anlatımın son derece açık olan dramatik ve çarpıcı gerçeğini müzik ile aktarmaktır. Bu müzik, yaratım sürecinde bestecisini gölge yanlarını ortaya çıkarması için tahrik ettiği gibi, onu icra eden müzisyenleri ve dinleyicileri de benzer şekilde yüzleşmek istemedikleri yanlarıyla karşı karşıya bırakmayı amaçlar.
Bunun için müzisyenlerden aynı zamanda anlatıcı ve oyuncu olmaları istenir. Ayrıca müzisyenlerden kendi sahne ve zaman kurguları içinde dinleyicileri anlatılanın masal değil, gerçek olduğuna inandırmaları beklenir.
Eserin hemen başında sunulan rahatsız edici derecede sıradan ama akılda kalma eğilimindeki ritmik yapı ve bu ritmik yapının içindeki küçük aralıklar birey ve gölgesi arasındaki ilişkinin temelini anlatır.